Her seçimden sonra bu tarz haber yapan, televizyon kanallarında yorum yapan gereksiz insanlarla karşılaşıyoruz : ' Halk yine mesaj verdi ' , ' millet şu partiyi şöyle istedi, bu partiyi çıkardı , öbürünü indirdi ', vıcık vıcık arabesk tanımlamalar bunlar.
Sanki 50 milyon seçmen seçimlerden önce birbirimizle temas kurduk ve tek tek AKP'ye %50, CHP'ye de %26 oy oranı sağlamak konusunda anlaştık! Seçmenler dünya görüşü , partilerin performansı veya tamamen kişisel çıkarlar nedeniyle istedikleri partilere oy verdiler ve oylar kümülatif bir şekilde şu an ki şeklini aldı.
Bu seçimin bu tarzda en bomba yorumcusu ise ' Seçmen AKP'nin icraatlarını takdir ederek oylarını %4 arttırdı fakat diğer partilerle uzlaşma içinde kalsın diye milletvekili sayısını 330'un altında tuttu ' diyen Cengiz Çandar idi. Evet sayın Çandar, 50 milyon insan birbiriyle o kadar iyi koordine oldu ki oyları artırıp milletvikili sayısını düşürmek gibi muhteşem bir olasılık ihtimalini seçim günü hesaplayıp ortaya bu tabloyu çıkardı. Bu adam ne içtiyse aynısından ben de istiyorum.
14 Haziran 2011 Salı
6 Haziran 2011 Pazartesi
Tayyip from Kasımpaşa
Geçtiğimiz akşam televizyon programında yarım saat içinde türkçe karşılıkları çok kolay olmasına rağmen 1 kez ' check etmek ', 1 kez de ' timing ' dedi .
Hadi günlük hayatında ingilizceyi çok sık kullanan birisi olsa anlayacağım da , Fatih Terim ingilizcesi bile konuşamayan bir kişi için çok üzücü durum. Siyasiler kendi ülkelerinin dilini koruması hususunda öncü olmaları gerekirken, nedense daha elit gözükmek adına yabancı kelimeler kullanıyorlar.
Hadi günlük hayatında ingilizceyi çok sık kullanan birisi olsa anlayacağım da , Fatih Terim ingilizcesi bile konuşamayan bir kişi için çok üzücü durum. Siyasiler kendi ülkelerinin dilini koruması hususunda öncü olmaları gerekirken, nedense daha elit gözükmek adına yabancı kelimeler kullanıyorlar.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)