Yargı kendi hoşlarına gitmeyen bir karar verdiğinde, yargı'ya yüklenen fakat kendi siyasi çıkarlarına uygun bir karar verdiğinde de '' olay yargı'ya intikal etmiştir, yorum yapmayalım '' gibi sözler edip çifte standart konusunda master yapan iktidar partisi artık sınırlarımızı aşıp çifte standartını uluslararası boyutlara taşıdı.
Ortadoğu'daki eşbaşkanlık görevi gereği Mısır'da Hüsnü Mübarek karşıtı bir tutum sergileyen, halkına zulüm uyguladığını iddaa ettiği ( ki bu gerçektir ) Mübarek'in iktidarı bırakması gerektiğini söyleyen Tayyip Erdoğan nedense kendi halkının üstüne ateş açan, ülkeyi tam anlamıyla çiftliği gibi yöneten ve en son göstericilere '' isyan eden intihar etmiş olur '' diye gözdağı veren Kaddafi hakkında tek bir söz bile etmiyor.
Bu arada nedense aklıma Libya ile AKP döneminde yapılan ticari anlaşmalar, meşhur damadın şirketi Çalık Holding'in inşaat şirketi GAP inşaat'ın Libya'da aldığı milyar dolarlık inşaat ihaleleri geliyor, ne alaka bunları yazmam!!!
Üstüne üstlük geçtğimiz kasım ayında Erdoğan'ın aldığı '' Kaddafi insan hakları ödülü '' de ayrı bir metafor, insan hakları ve Kaddafi!! Ben de her sene farklı uluslarararı şahsiyetlere sunulmak üzere bu ödüle benzeyen birkaç tane daha ödül öneriyorum:
Adolf Hitler barış ve kardeşlik ödülü
Emre Belözoğlu centilmenlik ödülü
Devlet Bahçeli uluslararası matematik ödülü
Tayyip Erdoğan İleri Demokrasi Ödülü (Her yıl ülkesinde demokrasinin ilerlemesine ve Türkiye seviyesine ulaşmasına katkıda bulunan fikir önderlerine veriliyor.) ;)
YanıtlaSilBen bu ülkelerde milyonlarca Türk yaşadığına inanmıyorum. En fazla "onbinlerce" olduğunu tahmin ediyorum.
YanıtlaSilLibya'nın nüfusu 6 milyon.
YanıtlaSilEAC